İnternetin kurucusu Tim Berners – Lee yıllar önce semantic web ile ilgili hayalini dile getiriyor ve bir gün gerçekleşeceğini umut ediyor. Peki web 3.0 olarak da geçen semantic web nedir, ne değildir? Hemen kısa bir semantic web turu yapalım.

Semantic webi de dahil edersek internet tarihini 3 versiyona bölebiliriz. Bunlar web 1.0, web 2.0 ve web 3.0. Web 1.0, internetin ilk yıllarını, emekleme yıllarını temsil eder. Sadece bilgi sunumu vardır. Herhangi etkileşimli bir yapı yoktur. Yani bir taraf bilgilerini internete çıkarırken, karşı taraf sadece bu bilgileri okur. İçerik değiştirme, oluşturma gibi işlemler yapılamamaktaydı. Daha sonra web 2.0 ile kullanıcı kendi içeriğini oluşturabildi. Etkileşimli, aktif bir yapı ortaya çıktı.

İşte bu aşamadan sonra semantic web devreye sokulmak isteniyor. Peki neden bu kadar önemseniyor. Bir arama motorunda bir akademisyene ait makaleleri arattığınız düşünelim. Sonuç olarak da sadece o akademisyenin yazmış olduğu makale türündeki yazıların gelmesini istiyorsunuz. Günümüz arama motorları ile bu arama sonucunda muhtemelen sonuçlar arasında isim benzerliğinden dolayı facebook gibi sonuçlar da gelecektir. Ayrıca makale yerine röportaj gibi sonuçlar da gelebilir. Dolayısıyla arama sonucunda elimizde alakasız kişilere ait sayfalar veya aradığımız kişilere ait makale olmayan sonuçlar gelebilir ki gelecektir de.

Burada semantic webin adımlarına, yapısına ve hangi basamakta olduğumuza bakmamız gerekebilir.

Semantic Steps

Muhtemelen bizim bulunduğumuz basamak ontology – rules/query arasında bir yer :D.

Semantic webi 3 temel kavrama dayandırabiliriz. Bunlar ontology, metadata ve RDF. Ontolgy, varlık bilimi olarak geçer ve özellikleri ile ilgilenir. Metadata, bir varlığın veya nesnenin özellikleridir, künyesidir. O nesne ile ilgili temel bilgileri içerir. Son olarak da RDF(Resource Description Framework), bilgileri tutmamızı sağlayan yapıdır. Daha çok RDF üzerinde durmaya çalışacağım. RDF, XML tabanlı bir yapıdır ve yukarıda bahsettiğimiz metadata bilgilerini saklamaya yarayan bir yapıdır. Bir RDF’ de veriler genellikle 3 şekilde tutulur. Bunlar resource(object), property(attribute) ve value. Örnek verecek olursak bir kitap resourceye, yazar özelliği propertye ve yazar adı ise valueye denk gelir.

RDF yapısını kullanabilmemiz için bazı araçlara ihtiyacımız olur. Bunlar arasında şunlar sayılabilir; metadata generator, API, RDF veritabanları, RDF uyumlu tarayıcılar.

Kullanım alanlarına bakacak olursak, kaynak takibi veya bulma, katalog oluşturma, dijital imza, zeki arama motorları oluşturma sayılabilir. Zeki arama motorları derken neyi kastediyoruz acaba? Günümüz arama motorları neden eksik kalıyor bu yönde? RDF her ne kadar XML tabanlı da olsa biraz daha farklı bir mantığa sahiptir. Dolayısıyla bunlara özel arama motorları olmalıdır. Bu konuyla ilgili Swoogle çalışmasına bakabilirsiniz.

Bugünkü yazımda farklı bir alandan konuya değinmek istedim. Umarım bir fikir oluşturmuştur.

Bol Java’ lı günler dileğiyle…

No responses yet

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir